“`html
İran Cumhurbaşkanlığının resmi internet sitesinde Mesud Pezeşkiyan’ın Dışişleri Bakanlığı yetkilileri ile gerçekleştirdiği toplantıda yaptığı konuşmanın metni yayımlandı.
Konuşmasında, komşular ve bölgedeki ülkelerle olan ilişkilerin önemine dikkat çeken Pezeşkiyan, “kuzeybatıdaki sınır geçişleri” ifadesiyle Zengezur Koridoru’na dair değerlendirmelerde bulundu.
“BİR ENDİŞE GEREK YOK”
Pezeşkiyan, “Komşu ülkelerle ilişkilerimizi ve işbirliğimizi geniş bir perspektiften değerlendirdiğimizde, ülkenin kuzeybatısındaki sınır geçişleri gibi belirli konular hakkında endişelenecek bir durum yok” şeklinde konuştu.
İran Cumhurbaşkanı, “Komşularımızla olan ilişkilerimizi, sınır engellerini kaldırma ve ekonomilerimizi bütünleştirme çerçevesinde ele almalıyız. Bu şekilde hassasiyetleri azaltmalı ve yapıcı etkileşimlerimizi artırmalıyız” dedi.
Bu açıklamalar sonrasında Pezeşkiyan, İran’daki bazı muhafazakâr çevreler tarafından Zengezur Koridoru konusunu yeterince ciddiye almamakla ve yurtdışı güçlerin İran’ı etkisi altına alma çabalarını göz ardı etmekle eleştirildi.
UZMANLARIN GÖRÜŞLERİ
İran Araştırmaları Merkezi (İRAM) Başkanı Doç. Dr. Serhan Afacan, Pezeşkiyan’ın Zengezur Koridoru ile ilgili yaptığı açıklamaları, “Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın konuyla daha olumlu bir yaklaşım sergilemesi” ve “13 Haziran’da yaşanan İsrail’in İran’a saldırısından sonra Tahran’ın konumunu yeniden gözden geçirmesi” olarak değerlendirdi.
Afacan, “Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın bu konuda giderek daha olumlu bir tutum içine girdiği biliniyor” açıklamasında bulundu.
Bu bağlamda, Paşinyan’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmek üzere 20 Haziran’da İstanbul’a yaptığı ziyareti ve burada Türkiye’deki Ermeni topluluğuna yönelik yaptığı açıklamaları hatırlatan Afacan, “Paşinyan, ‘Barış Kavşağı’ olarak tanımladığı projenin bir şekilde hayata geçirileceğini belirtmişti; bunun yanında Türkiye’nin bu durumu ‘Büyük Turan’ hedefinin bir parçası olarak değerlendirdiği yönünde iddialar karşısında, ‘Gelsinler, geçsinler. Nasıldır bunun kötü yönü?’ demişti” dedi.
“SÜRECİN DIŞINDA KALMAMAK İÇİN BİR ATILIMDIR”
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Paşinyan arasında 10 Temmuz’da Abu Dabi’de gerçekleştirilen 5 saatlik önemli toplantının yapıcı bir atmosferde geçtiğini ve ehliyet artırıcı tedbirler ile ikili görüşmelerin sürdürülmesi üzerine anlaşıldığını ifade eden Afacan, “ABD ve hatta Rusya’nın projeye karşı olumsuz bir yaklaşım sergilemediği düşünüldüğünde, İran’ın itirazlarının artık süreci değiştirmeyeceğini biliyor. Tahran’ın birkaç yıldır ifade ettiği ‘sınırların değiştirilmesine karşıyız’ görüşü bile Erivan’da karşılık bulmuyor. Bu nedenle Pezeşkiyan’ın açıklaması, İran’ın daha gerçekçi bir yaklaşım benimsemesine ve sürecin dışında kalmamak için bir manevra yapma çabasıdır” ifadelerini kullandı.
Afacan, İran Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan’ın açıklamalarının bir diğer önemli boyutunun da 12 gün süren İran-İsrail gerginliği sonrası Tahran’ın dış politikasındaki yenilenme çabası olduğunu belirterek, “İran’ın dış politika öncelikleri, nükleer müzakereler ve ABD ile ilişkiler kadar bölgesel meselelerle de iç içe geçmiş durumda” şeklinde konuştu.
Pezeşkiyan’ın Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Arif’in “Komşu ve bölge ülkeleriyle ilişkilerin gelişimi, artık İran İslam Cumhuriyeti için taktiksel bir hamle olmaktan ziyade stratejik bir hedef haline gelmiştir. İş birliklerinin önündeki engellerin aşılabilmesi için etkin bir çalışma grubunun oluşturulması gerekmektedir” şeklindeki açıklamalarına değinen Afacan, şunları ekledi:
“Tahran’ın Irak’ın Kalkınma Yolu Projesi ve Zengezur Koridoru’na karşı çıkarak bu stratejisini hayata geçirmesi mümkün görünmüyor. Bu noktada Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Azerbaycan’da gerçekleştirdiği Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 17. Zirvesi dönüşünde yaptığı dikkat çekici açıklamayı anımsamak önemlidir. Erdoğan, ‘Ermenistan başlangıçta Zengezur Koridoru’na karşı bir tavır sergilese de, ekonomik entegrasyona dahil olma konusunda daha esnek bir yaklaşım sergiliyor. Bu bölgenin kalkınması yalnızca Azerbaycan için değil, Ermenistan, bizim için, İran ve diğer ülkeler için de stratejik bir fırsattır’ demişti.”
“İRAN’IN KALKINMA YOLU’NA YAKLAŞIMI DAHA POZİTİF BİR HAL ALACAK”
Afacan, Pezeşkiyan’ın bu konuya yaklaşımının önemli olduğunu ifade ederek şöyle devam etti:
“Özetle, İran’da geleceğe dair ‘küçük olsun bizim olsun’ anlayışını benimseyenlerle ‘iş birliğine dayalı ve pozitivist bir yaklaşımı’ benimseyenler arasında uzun zamandır süregelen ancak şimdi daha belirgin hale gelen bir ayrışma söz konusu. Bu nedenle Pezeşkiyan’ın Zengezur Koridoru ile ilgili açıklamalarının ikinci yaklaşımı yansıttığı ve İran’ın ilerleyen dönemde bu doğrultuda adımlar atabileceğini düşünüyorum. Dolayısıyla kısa süre içinde İran’ın Kalkınma Yolu’na yaklaşımının da daha olumlu bir şekilde şekilleneceğini öngörüyorum.”
Milli İstihbarat Akademisi Başkan Yardımcısı Dr. Hakkı Uygur, Pezeşkiyan’ın Zengezur Koridoru hakkında yaptığı açıklamaları, İran’ın jeopolitik konumunu güçlendirme arzusuyla ilişkili olduğunu belirtti.
Uygur, “İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın Zengezur Koridoru ile ilgili olarak ‘bu tür projelerden çekinmeye gerek yok’ şeklindeki ifadeleri oldukça önemlidir. Çünkü bazı İranlı yetkililerin 2020’deki Karabağ Savaşı sonrası sürdürdüğü tutumun aksine, bu koridorun İran’ın ulusal çıkarlarına olumsuz bir etkisi yok” dedi.
Küresel bağlantısallığın ve lojistik projelerin birbiriyle rekabet ettiği bir ortamda, İran’ın bölgedeki önemli bir aktör olarak kendi jeopolitik konumunu güçlendirecek adımlar atma isteğini ifade eden Uygur, “İran, bölgede dışlandığını hissettiğinde sert tepkiler gösterebiliyor. Ancak son tahlilde Zengezur Koridoru, Azerbaycan ve Ermenistan arasında iki taraflı bir anlaşmaya bağlı olduğunun unutulmaması gerekir” şeklinde konuştu.
“RASYONEL BİR AÇIKLAMA”
Pezeşkiyan’ın “yapıcı” açıklamalarının, 13 Haziran’da İsrail’in İran’a gerçekleştirdiği saldırı sonrası değişen bölgesel dengelere dair sinyaller taşıdığını belirten Uygur, “İran medyaında yer alan bazı asılsız suçlamaların aksine, Türkiye, Azerbaycan ve Pakistan gibi İran’ın geçmişte gerginlik yaşadığı ülkeler, 12 gün boyunca İran’ın güvenliğini göz önünde bulundurarak pozisyon aldılar. Bu durum, Tahran’da bazı çevrelerin ulusal güvenlik algılarını yeniden değerlendirmelerine yol açabilir” ifadelerini kullandı.
Azerbaycan ve Ermenistan arasında bir uzlaşı sağlanması durumunda İran’ın propaganda kampanyalarının sonuçsuz kalacağını belirten Uygur, “Tahran’ın bölgedeki gelişmelere karşı ısrarlı bir tutum sergilemesi, önemli komşularını kaybetmesine neden olabilir. Bu durum, içinde bulunduğu ağır ekonomik ve askeri kuşatma altında, sonuçları açısından İran için oldukça zorlayıcı olacaktır” şeklinde sözlerine son verdi.
“`