Bahar aylarında göz alerjilerine dikkat

Özellikle bahar ayının gelmesiyle oluşan toz ve polenlerden dolayı günümüzde birçok kişi göz alerjisi sorunu yaşıyor. Göz alerjilerinin kaşıntı, kızarıklık, gözlerde şişme gibi durumlara sebep olduğunu belirten Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Kemal Bayrakçeken, göz alerjileri hakkında açıklamalarda bulundu.

Bayrakçeken, çocukluk döneminde alerjininin daha çok olduğunu belirterek, “Bahar ayının gelmesiyle birlikte güneş ışınlarının daha da hissedilir hale gelmesi ve polen oluşumunun artış göstermesi sonucu ortaya çıkan göz alerjilerinin Erzincan gibi kuru ve sıcak iklime sahip bölgelerde görülme sıklığı yüksektir. Bu rahatsızlık kadınlara oranla erkeklerde daha yaygın görülebilmektedir. Göz alerji durumunda histamin denen bir madde salgılar ve bu durum da kaşıntı, kızarıklık, göz yaşarması ve göz kapaklarında şişmeye yol açar. Bunun yanında ışığa karşı ki özellikle güneş ışığına karşı hassasiyet ortaya çıkar. Genellikle çocukluk döneminde başlayan göz alerjileri, 10-12 yaşlarında azalma gösterir ve 20-30’lu yaşlarda şiddeti oldukça azalır. Göz alerjisi kişinin yaşam kalitesini etkilemektedir” dedi.

“Göz alerjisinde sadece bahar aylarında görülür ve geçer düşüncesi yanlıştır”

Göz alerjileri tedavisinde öncelikle alerjiye sebebiyet veren alerjenlerden uzak durmak gerektiğini belirten Bayrakçeken, “Özellikle polenlerin arttığı mevsimlerde pencerelerin kapalı olmasında fayda vardır. Boya, parfüm gibi kokulu ürünlerden ve kimyasallardan uzak durulmalıdır. Güneşin tam tepede olduğu zamanlarda dışarı çıkılmamalıdır. Mecburi olarak çıkılması durumunda güneş gözlüğü kullanmak faydalı olacaktır. Göze soğuk kompres yapmak bir süre için fayda sağlayacaktır. Alerji tekrar edebilen ve ilerleyen bir hastalıktır. Sadece bahar aylarında görülür ve geçer düşüncesi yanlış bir düşüncedir. Bu süreç her hasta için aynı olmayabilir. Göz alerjileri erken teşhis edilmediği takdirde görme kaybına kadar giden ciddi sağlık sorunlarına sebep olabilmektedir. İlerlememesi ve özelikle bahar aylarını daha sakin geçirebilmek adına uzmana başvurmakta fayda vardır. Hastanemize başvuran hastalarda öncelikle daha hafif ilaç tedavileri uygularken ilerlemesi durumunda çok daha ciddi ilaç tedavileri uygulamaktayız” şeklinde bilgi verdi.

Related Posts

Prof. Dr. Durakoğlugil: Aşırı sıcaklar kalp krizi riskini artırıyor

Prof. Dr. Durakoğlugil: Aşırı sıcaklar kalp krizi riskini artırıyor

Ankara’da ishal vakaları arttı, uzmanlar uyarıyor: ‘Temizlik ve sıvı tüketimi önemli’

Ankara’da son dönemde ishal vakalarında artış başladı. Hekimler sıcak havaların da hastalık ihtimalini artırabileceğini söyledi. Hastalığa karşı alınabilecek önlemleri anlatan Aile Hekimleri Federasyonu (AHEF) Genel Başkanı Doktor Türkü Yağmur Nehir, yurttaşların temizliğe ve bol sıvı tüketimine dikkat etmesi gerektiğini belirtti.

Yaz sıcakları tehlike saçıyor: Uzmanından öneriler

Prof. Dr. Ahmet Saltık, açık alanda çalışanların beyin kanaması riskiyle karşı karşıya olduğunu belirtti. Güneş gözlüğü ve şapka önerisinde bulunan Saltık, “Sıvı ve tuz kaybı için hafif tuzlu ayran içilmeli” dedi.

Alzheimer’a umut olacak keşif! Hastalığı tetikleyen mekanizma çözüldü

Yürüttükleri çalışmayla Alzheimer hastalığının oluşumunda kilit rol oynayan yeni bir mekanizma keşfettiklerini açıklayan Prof. Dr. Muhsin Konuk ve doktora öğrencisi Arş. Gör. İrem Gülfem Albayrak, “Sıradaki hedefimiz, bu mekanizmayı düzenleyecek mümkünse bitkisel bir molekül bulmak. Başarırsak, o kişi Alzheimer’a yakalanmayacak” dedi.

Uzmanlardan ebeveynlere uyarı: Yaz tatilinde çocukların artan ekran süresi kontrol edilmeli

Uzmanlardan ebeveynlere uyarı: Yaz tatilinde çocukların artan ekran süresi kontrol edilmeli

Uzman: ‘Göğüs ağrısı olmadan da kalp krizi geçirmek mümkün’

Kalp krizi denildiğinde genellikle göğüs ağrısı akla gelse de her zaman tek belirti olmayabilir. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Fatih Yılmaz, kalp krizinin sırt ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı, mide bulantısı gibi göğüs dışı belirtilerle de ortaya çıkabildiğine dikkat çekti. Özellikle kadınlar, yaşlılar ve diyabet hastaları gibi bazı gruplarda bu atipik belirtilerin daha sık görüldüğüne işaret eden Doç. Dr. Yılmaz, bu durumun tanı sürecini zorlaştırabildiğine dikkat çekerek uyarılarda bulundu.