İBB tarafından çalışmalarına devam edilen proje kapsamında Kadıköy, Ataşehir ve Maltepe ilçelerinin birleştiği Çamaşırcıdere Yaşam Vadisi o yeni vadilerden biri oluyor. İki ayaklı projenin ilk adımında Bostancı Meydanı’na sosyal donatı alanları, spor sahaları ve Ediz Hun’un kaktüslerinin sergileneceği bir müze yapılıyor. Çamaşırcıdere Yaşam Vadisi’nin Mart ayında ziyarete açılması planlanıyor.
Ediz Hun’un kaktüs sevgisi, Norveç’te geçirdiği yıllara dayanıyor. Norveç’te çevre bilimi, kimya ve biyoloji eğitimleri alan Hun, kaktüslere olan ilgisini o dönemde keşfetti. Hun’un koleksiyonunda, kökenleri Afrika’dan Meksika’ya Şili’den Bolivya’ya, uzanan çok farklı boyutlarda ve biçimlerde kaktüsler bulunuyor.
Kaktüslerini, suya, güneşe ve kökenlerine göre, titizlikle sınıflandıran ve biriktiren Ediz Hun, 3 binin üzerindeki kaktüs sayısıyla Avrupa’da ilk 10 arasına girmesini sağlayan koleksiyonu için 30 yılı aşkın süredir çalıştı. Günümüzde hâlâ bu tutkusunu yaşatan Hun, hem akademik alanda hem de kaktüs koleksiyonuyla ilgi çekiyor.
“Neden kaktüs?” sorusuna Hun, “Yapıları farklı, çiçekleri güzel. Öyle şekilleri var ki kendinizi uzayda gibi hissediyorsunuz. Çünkü bitkiler genellikle yapraktır, gövdedir; kaktüslerde ise yaprak gövde halini almış. Korunma mekanizmaları da enteresan. Dikenlerini bu yüzden oluşturmuş. Dikensiz olanları da o kadar acı ki dokunan böcek ölüyor” diye cevap veriyor.
Ediz Hun’un yaklaşık 2.950 çeşit, toplamda 3.500 kaktüsü var. Kurucusu olduğu Türkiye Kaktüs Derneği üyeleriyle toplantılar yapıyor. Her Nisan veya Mayıs ayında yurt dışına gidiyor, İtalya sahillerindeki seralardan örnekler getiriyor.