İZMİR– Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) İzmir İl Örgütü, geçtiğimiz hafta yapılan operasyonda gözaltına alınan ve aralarında parti yöneticilerinin de bulunduğu dört kişinin tutuklanmasını protesto etti. Alsancak Kıbrıs Şehitleri’nde düzenlenen açıklamaya çeşitli siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri de katıldı. Grup adına açıklama yapan HEDEP İl Yöneticisi Mahsun Koç, “AKP-MHP faşist iktidarı uzun zamandır çatışma dili ve kutuplaştırma siyaseti üzerinden hukuku rafa kaldırarak adaletsizliğin düzenini inşa etmeye çalışmaktadır” dedi.
‘İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN ASGARİ ÖLÇÜLERİNDEN BAHSETMEK MÜMKÜN DEĞİL’
Süreç itibariyle hukukun, demokrasinin, insan hakları ve ifade özgürlüğünün asgari ölçülerinden bile bahsetmenin mümkün olmadığını söyleyen Koç, “Siyasal iktidar kendisinin, kendisine yakın duran kesimlerin ve kolluk gücünün her türlü taciz, tecavüz, çocuk istismarı, öldürme ve kadın katliamları fiillerini gerçekleştirenlere karşı oldukça müsamahakar davranarak adeta bir cezasızlık politikası güderek onları bu eylemleri gerçekleştirme konusunda cesaretlendirirken, muhaliflerinin en meşru talep, söylem ve eylemlerini tarihte örneği görülmemiş en zorba yöntemler ile kriminalize ederek bir baskı, şiddet ve tutuklama terörüne dönüştürülmektedir. Gelinen aşamada AKP-MHP genel merkezleri bir karar organı halini almış, kolluk kuvveti binaları birer irtibat bürosu adliye binaları ise bu partilerin temsilciliklerine dönüşmüş durumdadır. “İşkenceye sıfır tolerans” söyleminden işkenceye açık tolerans eylemine geçen siyasal iktidar suçluyu korurken suçu ve suçluyu ifşa edenleri ya da haber yapanları en acımasız yöntemler ile gözaltına alıp göstermelik kararlar ile tutuklatmaktadır” ifadelerini kullandı.
‘TUTUKLANMA GEREKÇESİ İTİRAFÇININ DÜŞÜNCE VE YORUMLARI’
Geçtiğimiz günlerde EGE-TUAYDER Eş Başkan’ı Nilay Güleser’inde aralarında bulunduğu dört kişinin hukuksuz bir şekilde gözaltına alınarak tutuklandığını söyleyen Koç, şöyle devam etti;
“Tutuklanma gerekçeleri ise oldukça ilginç, hukuk tarihine ve literatürüne Gobbels mahkemelerini bile kıskandıran nitelikte kara bir leke olarak geçecek niteliktedir. Tutuklanma kararı veren yargıç tutuklama gerekçesini adı sanı belli olan ve bugüne kadar verdiği ifadelerden hiçbir somut delil ve maddi kanıta ulaşılmayan bir itirafçının görgüsüne ve tanıklığına değil düşünce ve yorumlarına dayandırmaktadır. Arkadaşlarımız bütün siyasi tutsaklarda olduğu gibi hukuki bir sürecin olağan gelişimi sonucu değil siyasal iktidarın muhaliflerini sindirme yok etme ve Türkiye halklarını korku ikliminde yönetme tercihinin sonucu olarak rehin alınmışlardır. Siyasi rehine olarak tutulan arkadaşlarımız su kadar berrak güneş kadar aydınlıktırlar ve derhal serbest bırakılmalıdırlar. Onların rehin alınması bizleri yıldıramayacağı gibi omuzlarımıza daha büyük sorumluluklar yükleyerek mücadele azmimizi bilemektedir. Mücadele edecek ve mutlaka kazanacağız.”
MİLLETVEKİLİ ÇUBUK: ALNIMIZ AK, BAŞIMIZ DİK
HEDEP Milletvekili Burcu Gül Çubuk ise 1 Aralık’ta tutuklanan 4 yurttaşın beraat edilen dosyalardan tekrar tutuklandığını söyledi. Emniyetin her istediğinde ifade vermeye giden bir itirafçının söylemleri yüzünden tutuklamalar yaşandığını belirten Çubuk, “On yıllardır başta Kürt halkını, devrimcileri, feministleri bunlarla korkutamadınız. Her daim sokakta olduk. Biz polis barikatlarından değil onurumuzu kaybetmekten korkuyoruz. Biz eşitlik, adalet, özgürlük mücadelesinde eksik kalmaktan korkuyoruz. O yüzden bu barikatlar, bir milletvekili konuşurken gözdağı vermeye çalışmanız vız gelir. İtirafçılardan bahsetmeyelim diye etrafımızı çeviriyorsunuz. Ama bizim alnımız ak, başımız dik. Biz boyun eğmeyeceğiz, her yerde konuşmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.